Kriz zamanında yol göstericimiz heybede biriktirdiklerimiz

Mehmet Atakan Foça
5 min readMay 23, 2020
Andrea Ucini — Reflect on Social Problems

Bundan beş yıl evvel yaşadığımız günleri düşünmeye başlarsanız, zihninizin o kötü anıların nasıl da üzerini ustalıkla örttüğünü hayretle fark edeceksiniz. Üzerine bastığımız toprağı, altında yaşadığımız gökyüzünü paylaşan diğer tüm insanlar gibi günden güne umutsuzluğun bizi yıkmak için daha da güçlenen bir fırtına haline geldiğini belki hayal meyal hatırlarsınız.

Bugünlerde korku, belirsizlik ve panik gibi tanıdık duygular yine etrafımızda dolaşıyor. Çaresizliğimizden kurtulmak için gün sayıyoruz. Merak etmeyin, beynimiz birkaç sene içinde bizi rahatlatmak için gerekli ayarlamaları yapacak. Oysa bugünler bizim parçamız oldu bile. Yaşadığımız her kriz biz izin verdikçe dönüşmemizi, büyümemizi sağlıyor, dirayetimizi artırıyor. Bizi var eden şey, krizde nasıl durduğumuz. Kaosu nasıl göğüslediğimiz.

Teyit bugüne dek kaç kriz atlatmıştır, kaç uykusuz gece felaketlerin göründüğünden büyük olduğunu söyleyen iddiaları çürütmüştür, kaç seçim boyunca montajlanan oy pusulası fotoğraflarını ortaya çıkarmıştır, kaç sınır ötesi operasyonda televizyonların çatışma görüntüsü diye yayınladığı oyun videolarını tespit etmiştir, inanın sayısını söylemek artık mümkün bile değil. O yorucu günleri hatırlamakta zorlanıyorum ama her birinde heybemize doldurduklarımız sayesinde bugün bu yazıyı yazabildiğimi de biliyorum.

Tek tek çürüttüğümüz yanlış bilgiler, birikti, kriz tekrar boy gösterdiğinde, önümüzdeki günleri kuşbakışı inceleyebileceğimiz bir basamak oldu. Covid-19 bizim için üç buçuk yıldır sürdürdüğümüz ısrarlı çabaların işbirliklerine, biriktirdiğimiz takipçilerin topluluğa, işbirlikleri ve topluluğun sistem seviyesinde yaklaşımlara dönüştüğü bir kapıyı araladı.

Son iki ayda ürettiğimiz her iş, geçen aylar ve yılların birikimi, öğrenimi, acısı, korkusu, kavgası, durmadan ayakta kalacak enerjiyi bulacak yeni deneyimler getirmesi sayesinde…

Kullanıcıyla güçlenmek, toplulukla büyümek

Koronavirüs henüz Türkiye sınırlarından girmeden önce Covid-19 Postası e-bültenine başladık. Bilgi gürültüsünden arındırılmış, doğrulanmış veriye dayalı bu e-posta bülteni, abonelerinin maddi ve manevi desteğiyle haftada üç gün, gelen kutularının parlayan yıldızı oldu. Yolda öğrendiklerimizle yeniledik, güncelledik. Covid-19 Postası takipçileriyle düzenli webinarlar organize ettik. Onlarla sohbet ettik, ihtiyaçlarını anlamaya, hislerini gözetmeye gayret ettik.

Yanlış bilgiyle mücadelede vitesi artırdık. Bir parçası olduğumuz Uluslararası Doğruluk Kontrolü Ağı’nın kolaylaştırıcılığında bir araya gelen 70 teyit organizasyonu arasında 150’den fazla yanlış bilgi tespit ederek, bir ülkede bir organizasyonun üretebileceği maksimum seviyede işi ortaya koyan birkaç kurumdan biri olduk.

Yanlış bilgiyle mücadeleye yaratıcı dokunuşlar yaparak herkesin bildiği ama ifade edemediğini kırmadan dökmeden, yapıcı önerilerle anlattık. WhatsApp gruplarındaki yakınlarına yanlış bilgi paylaştığını söylemek için daha iyi yollar arayan üç binden fazla kişi daha sticker paketimizi indirdi.

Televizyonun, Covid-19’un ilk günlerinde en fazla haber tüketilen mecralardan biri haline geldiğine dair izlenimimiz bizi haber kanallarıyla görüşmeye itti. Habertürk ile, Covid-19 Postası’ndan devşirdiğimiz Asparagas Güncesi formatını televizyonda yayınlamak için bir gün içinde anlaştık. Her gün üç kez yayınlanan videolar sayesinde, koronavirüs hakkında çıkan yanlış bilgilerle ilgili uyarılarımızı televizyon ekranlarında, doğrulama pratikleriyle birlikte gösterdik. Bu işbirliğinden birkaç hafta sonra Albatros ile yaptığımız çalışma sayesinde televizyon ile ilgili öngörümüzün de haklı olduğunu gösteren bulgulara ulaştık. Sahte haber ve komplo teorilerinin ardındaki motivasyonu, bu bilgilerin nerede türediğini anlamaya çalıştığımız 5G raporu, Türkiye’de ilk kez bu yanıltıcı içeriklerin köşe yazarları ve televizyon kanalları aracılığıyla yayınlandığını gösterdi.

Covid-19 döneminde inovatif çözümleri ve girişimleri desteklemek isteyen Coronathon Türkiye, Hack The Crisis Türkiye ve Vivekaspinon ile birlikte çalıştık. Bu programların her birinde mentörlük görevini üstlenirken, sahte habere çözüm üretmek isteyen girişimleri de sürmekte olan Factory programımızın Bootcamp’ine davet ettik.

Dört bir yana büyürken sistemi dönüştürmek

Sosyal girişimciler için yarattıkları etkiyi sürdürmenin birden fazla yolu olabilir. Nicel olarak daha az ama nitel olarak daha derinlikli bir etki zaman zaman nicel büyümeden daha makbul gözükebilir. Sosyal veya çevresel etkiyi gözetirken derinlemesine ya da enlemesine yaklaşımlarından birini seçmek akla daha yatkın gözüküyor. Teyit’te bu ikisinden hangisini seçeceğimiz bir soru işareti olarak kaldı. Çoğunlukla etkiyi genişletme yaklaşımını seçtiysek de arka planda topluluğumuzla daha derinlikli bir ilişki kurma düşüncesini çalıştırmaya devam ettik. Bu yüzden her iki yaklaşımı aynı anda uygularken bulduk kendimizi. Yani dört bir yana büyürken…

Bill Drayton’ın sosyal girişimcileri tarif ederken, hepimizin bildiği o meşum metafora atıfla yaptığı nokta atışı bir ifade var. “Sosyal girişimciler balık vermek ve balık tutmayı öğretmenin ötesinde, balıkçılık ekosistemini dönüştürmek için uğraşır.” Dört bir yana büyüme, bilgi ve medya sisteminin içindeki aktörleri, ilişkileri ve modelleri değiştirmek üzere sisteme bir kaldıraç kurarken bu metafordaki adımların her birini kucaklamamızı sağladı.

Covid-19 döneminde çok daha belirginleşen bu sistem dönüşümü yaklaşımında, Covid-19 Postası ve yanlış bilgileri tespit ettiğimiz analizlerle topluluğumuza balık uzatırken, düzenlediğimiz webinarlar, teyitçiliğin nasıl yapılabileceğini anlatan videolar ile balık tutmayı da öğretiyoruz. Üstelik balığı da yalnız başına değil, birlikte tutuyoruz. Teyit’in etrafında bir topluluk örmenin ve topluluğun etkileşimini yönetmenin en önemli gerekçeleri arasında birbirinden öğrenme deneyimini de yeniden tasarlamak var.

Stuart McReath — Evolution of Ideas

Habertürk ile kurduğumuz işbirliği, sosyal girişimcilik ve girişimcilik ekosistemindeki aktörlerle onların faaliyetlerinde partnerlik yapmamız ve tabii Factory ile yanlış bilgiyle mücadele etmek isteyen takımları güçlendirme yaklaşımımız balıkçılık ekosistemini dönüştürmek için giriştiğimiz en önemli çabalar arasında. Çünkü hiç kimsenin, hiçbir organizasyonun bütün bir sistemi dönüştürmeye tek başına nefesinin yetmeyeceği aşikar. Kolektif etki yaratabilmek için önce kolektif hareketi başlatmak, Teyit’teki birikimimizi aktararak ortak bir çabayı ivmelendirmek istiyoruz.

İnternet kullanıcılarını güçlendirdiğimiz ve birer teyitçi haline getirdiğimiz mikro seviyedeki etki planından, sistem içinde kaldıraç görevi görecek bir oyuncu olmaya soyunduğumuz makro seviyeye, üstünkörü olmaktan uzak, düzenli ve ısrarcı bir iş planının içinde kalmak bizi diğer her krizde olduğu gibi Covid-19 döneminde de güçlendirdi.

Heybede biriktirdiklerimiz

Doğru zamanda doğru adımları atmak bir günlük mesele değil. Neredeyse dört yıldır vizyonumuzu yüksek kaliteli içerikler üreterek ortaya koyduk. Bizimle aynı vizyonu paylaşan aktörlerle değerli ilişkiler ördük. Kendimizi krizler için hazırladık. Ekibimizin yeteneklerini biledik. Fiziksel ve ruhsal dirayetimizi, tam da kriz anlarında sağlıklı kararlar alabilmek için uygun bir seviyede sabitledik.

Covid-19 döneminde öğrendiğimiz en önemli şey yaptığımız işteki devamlılığın sürdürülebilirlik için ilk adım olduğu. Ortaya koyduğumuz çalışmaların etkisini görmek için acele etmedik. Kesişiminde durduğumuz sosyal girişimcilik, medya ve teyitçilik ekosistemleri içerisinde güven inşa ettik.

Tam da bu sayede, Türkiye’nin en çok izlenen haber kanallarından biriyle hızlı bir şekilde işbirliği kurmak çok daha kolay oldu. Günü geldiğinde daha önce tanışmamış olmamıza rağmen bir veri analizi şirketiyle ihtiyaçlarımızı senkronize etmemiz birkaç gün sürdü. Birlikte çalışacağımız kurumların, bizim kaliteli içerik üreteceğimizden, işbirliğimize saygı göstereceğimizden ve iki tarafı da geliştiren bir yaklaşımla çalışacağımızdan kuşku duymaları için hiçbir sebep bırakmadık.

Her şeyin ötesinde yaptığımız işin felsefi arkaplanında da yüzeysel kalmadık. Derinleştik ve derinleşmeye devam ediyoruz. Size zaman zaman bizi takip edebilmeniz için ekmek kırıntıları bırakmayı da ihmal etmiyoruz.

Covid-19 gibi büyük bir belirsizliğin ortasında Teyit topluluğunun ihtiyacını gözeterek onlarla daha derinlikli bir ilişki kurarken, yeni kitlelere erişebilecek araçları geliştirebilmemiz yapmak istediğimiz işlerdeki ısrarımız sayesinde oldu. Odağımızı dağıtma ihtimali olan her türlü faaliyet odaklı yaklaşımdan uzak durduk. Yalnızca programları geliştirmek, kurum içi düzeni oturtmak ve sistem içinde doğru pozisyon almak için harcadığımız çabalar sayesinde doğru anda doğru yerde bulunabildik.

Yeni koronavirüs eşitsizliğe dayalı sistemlerin, dev aynalarımızın ve büyük hırslarımızın yaşamlarımıza ve işlerimize iyi gelmediğini acı bir şekilde gösterdi. Aynı bir mikro organizmanın bize küçük şeylerin önemini hatırlatması ve dünyayı tepetaklak etmesi gibi, değişim de attığımız bebek adımlarının biriken gürültüsü sayesinde yaşanacak. Her şey WhatsApp gruplarımızın teyitçisi olmak kadar basit bir çabayla başlayacak.

--

--

Mehmet Atakan Foça

Journalist, fact-checker, social entrepreneur | Founder @teyitorg | @TransparencyTR Awardee | @Ashoka Fellow